Çocukların Kitaplarla Tanışması Nasıl ve Ne Zaman Olmalıdır?







İlkokul birinci sınıfta, öğrencilerin bir an önce okuryazar olabilmelerini sağlayabilmek amacıyla harf öğretimi sırasında acele edilmektedir. Bu düşünce ile birlikte harf öğretimi, kısa bir süre içinde tamamlanıp çocuklar okuma kitapları ile tanıştırılmaktadır. Bu süreçte okuma becerisi yeterli düzeyde kazanılmadığı için çocukların kitaplarla tanıştıkları bu dönem onlar açısından istenildiği gibi gerçekleşmemektedir. Yavaş ve heceleyerek yapılan okuma, okunan metni anlamakta zorlanma, okuma hataları nedeniyle yapılan tekrar, kitap okuma konusunda aile ve öğretmen tarafından yapılan baskı bu tanışma döneminin beklenildiği gibi gerçekleşmemesinin nedenleri arasında gösterilebilir. Maruz kalınan bu olumsuzluklar; çocukların kitapları, yeterli olmadıkları bir beceri ile ilişkilendirmelerine ve kitapları yaşanılan olumsuz duyguların kaynağı olarak görmelerine neden olmaktadır. Kitap okumaya karşı bu dönemde oluşan ön yargı çocuğun öğrenim hayatını etkilemekte ve uzun yıllar devam etmektedir.

Öğrencilerin kitaplara karşı olumlu tutum geliştirebilmeleri için süreçten keyif almaları ve kitap okurken kendilerini yeterli hissetmeleri gerekmektedir. Bunu sağlayabilmek için de kitaplarla tanışma aşamasında bilinen bir beceri üzerinden hareket edilmesi önemlidir. Görsel okuma, bu anlamda her çocuğun belli bir seviyede yeterliliğe sahip olduğu bir beceridir. Kitaplarla tanışma aşamasında görsel okuma becerisinden yararlanmak, süreci resimli (sözsüz) kitaplarla başlatmak, çocuğun kitapları başarılı olduğu bir beceri ile ilişkilendirmesi ve kendine güven duyması açısından oldukça değerlidir. Çünkü çocuklar resimli (sözsüz) kitapları okurken bir yetişkine ihtiyaç duymazlar. Kitapları ellerine alıp rahatlıkla gördüklerini çevresindeki kişilere anlatabilirler. Bu anlatma sürecinde kendilerine güven duydukları için kitaplara korkmadan yaklaşırlar. Olumsuz bir tepkiyle karşılaşmayacaklarını bildikleri için özgürce süreci deneyimlerler. Kitaplara dokunurlar, sayfalarını çevirirler, gördükleri üzerinde değerlendirme yaparlar yani kitap okuma zevkinitatmış olurlar. Kitap bitince çocuk tarafından söylenen “Bu kitabı okudum.” cümlesi çok değerlidir. Bu sayede bir süre sonra okunmaya başlanacak olan yazılı kitaplar için sağlam bir alt yapı oluşturulmuş olur.

Bu açıdan bakıldığında çocukları kitaplarla tanıştırmak için harf öğretiminin tamamlanmasını beklemeye gerek yoktur. Okulun açıldığı ilk hafta itibariyle kitap okuma (resimli kitaplar) çalışmalarına başlanmalıdır. Kitap okuma çalışmaları resimli kitaplarla birlikte belli bir süre devam ettirilmelidir. Harf öğretiminin tamamlanmasıyla beraber çocukların okuma becerisindeki düzeylerine dikkat ederek sürece yazılı kitaplar da dahil edilmelidir. Bu aşamada resimli kitaplarla yazılı kitaplar birlikte kullanılmalıdır.

Okulun açıldığı ilk hafta itibariyle çocukların resimli kitaplar (sessiz kitaplar) üzerinden okuma çalışmaları yapmaları; öğretmen, aile ve çocuk üzerinde oluşan okuma baskısını da azaltacaktır. Bu durum harf öğretimi sırasında acele edilmesine engel olacaktır. Çocukların okuma ile ilgili kaygı düzeyi düşük olacağı için yazılı kitaplara geçiş süreci daha sorunsuz gerçekleşecektir.

Yorumlar