Çocuğum Birinci Sınıfa Başlıyor, Ne Yapmalıyım?




    Çocukları birinci sınıfa başlayacak ebeveynler birkaç ay öncesinden “acaba neler yapmalıyım?” sorusu ile biraz heyecan, çokça kaygı içeren bir ruh hali ile çeşitli araştırmalar yaparlar. Okul ve öğretmen seçim süreciyle birlikte heyecan ve kaygı yerini paniğe bırakır.
    Bu panik ile birçok ebeveyn çocuklarını okula “bir an önce” hazırlama adına okuma-yazmaya dönük birtakım çalışmalar yapar. Hızını alamayan birçok ebeveyn okuma- yazma ile yetinmeyip temel aritmetik bilgilerini de çocuğuna kazandırma çabası içerisine girmektedir. İyi niyetle yapılan bu çalışmalar çocuklar için başta eğlenceli olsa da zamanla okul kaygısına dönüşebilir. Yaklaşan okul döneminin sıkıcı ve yoğun olacağı ile ilgili birçok sübliminal mesaj çocuğa iletilmiş olur.

    Ebeveynler neler yapıyor/yapmaya çalışıyor?

    Okuldan önce okuma-yazma öğretme 

     Özellikle şunu belirtmeliyim ki okuma-yazma becerisi kazanma çocukları zorlayıcı bir süreç değildir. Fiziksel ya da zihinsel bir engeli yoksa her çocuk öğrenme hızına uygun bir öğretim planıyla rahatlıkla okuma-yazmayı öğrenebilir. Bu nedenle ebeveynlerin bu sürece çocukları hazırlamalarına gerek yoktur. Eğer çocuk “çok istekliyse” ve aile bu konuda “bilgiliyse” sesler (harfler) öğretilebilir. Ancak okumaya göre çok daha teknik olan yazma becerisinin kazandırılması kesinlikle okula, öğretmenlere bırakılmalıdır.Okuma yazma-sürecinin okul öncesinde tamamlanmış olması çocuğun okulun kendisine bir fayda sağlamadığını düşünmesine ve sınıfa aidiyet hissetmemesine neden olabilir.

    Okuldan önce dört işlem becerisi kazandırma 

    Ülkemizde en yaygın kullanılan zekâ testlerinden biri olan çocuğa “çarpım tablosundan işlem sorma” alışkanlığından olsa gerek ebeveynler okul öncesinde çocuklarının matematikte de akranlarından önde olmasını bekler ve isterler. Bu durumu daha da ileriye taşıyıp matematik sembollerini bile çocuklara öğretme gayreti içerisinde olanlar ebeveynler özellikle ilkokul döneminde temel matematik öğretiminde materyal kullanımının önemini bir kenara bırakarak soyut işlemler ile olumsuz tutum geliştirmede oldukça başarılı olmaktadırlar. Bu süreçte yapılacak yanlış bir öğretim çocuğun ileriki eğitim sürecini olumsuz etkileyecektir. Bu dönemde yine çocuğunuz çok istekliyse uzamsal ilişkileri (üstünde, altında, sağında, solunda), büyük-küçük, yakın-uzak, ağır-hafif vb. daha temel kavramları tanıtabilir, 100’e kadar saymayı öğretebilirsiniz.Erken dönemde verilecek eğitimin diğer bir olumsuzluğu da çocuğun okul başladığında kendisini yanlış değerlendirmesine neden olmasıdır. Okuma-yazma ve bazı matematiksel işlemleri öğrenen çocuk okula geldiğinde kendini akranlarından çok ilerde görebilmektedir. Okuma-yazma ve basit işlemlerin okul öncesinde öğrenilmesi tek başına üstün zekâ belirtisi değil, sadece “erken” bir eğitim yapıldığının göstergesidir. Süreç içerisinde diğer arkadaşlarının da aynı becerileri kazandığını gören erken öğrenmiş/öğretilmiş çocuklar zamanla kendilerini yetersiz hissetmeye başlamaktadırlar. 

    Ebeveynler Ne Yapmalı?

    Araç-gereçleri tanıtma 

     Okula başlamadan önce çocuğun okul materyalleri ile tanışması oldukça önemlidir. Okul döneminde, özellikle ilk bir ayda çok sık malzeme kaybetme sorunu yaşanmaktadır. Bu bağlamda basit düzeyde kalem, silgi, makas, defter, çanta gibi materyaller tanıtılabilir. Kullanımı ile ilgili uygulamalar yapılabilir. Çanta düzenleme ve yerleştirme uygulamaları sürece oyun da eklenerek öğretilebilir.

    İnce Motor Gelişimi 

    Okulun açılmasıyla birlikte çocukları fiziki olarak en çok zorlayan şey yazı yazma çalışmalarıdır. El ve parmak kasları çok erken yorulmaktadır. Bu durumun olumsuz etkilerini azaltma adına okul öncesinde oyun hamuru, lego, kil vb. materyallerle el kaslarını güçlendirici çalışmalar yapılabilir. Ayrıca bu süreçte doğru kalem tutuşu da çocuğa gösterilebilir. Doğru kalem tutuşu öğretildikten sonra basit düzeyde çizimler yaptırılabilir. Bu süreç hem çocuğu zorlamayacak hem de kalem kullanma becerisi kazanmasına yardımcı olacaktır.

    Dinleme Çalışmaları

    Okul döneminde çocukları zorlayan bir diğer durum ise altı saat okulda kalmak ve 40 dakikalık derslerde birilerini dinlemektir. Dinlemek özellikle de bu yaş grubunu en çok zorlayan beceridir. Bu becerinin okula başlamadan geliştirilmesi adına bazı rutin çalışmaların yapılması oldukça önemlidir. Bu anlamda günlük masal dinleme etkinlikleri yapılabilir. Seçilecek kısa masalların her gün ailedeki bir yetişkin tarafından okunması ve bu okuma sonunda masalla ilgili çok basit soruların sorulması çocukları okuldaki dinleme sürecine hazırlayacaktır.

    Sosyal Becerilerin Geliştirilmesi

    Okul süreci birlikte yaşamayı gerektirmektedir. Aile içinde sürekli göz önünde olan ve el üstünde tutulan çocuk sınıf içerisinde artık daha büyük bir grubun parçası olmaktadır. Sırasını bir arkadaşı ile, sınıfını onlarcası ile paylaşmaktadır. Bu süreçte kendince yeterli ilgiyi göremeyeceği için sürekli eve şikâyetlerle gelecektir. Bu anlamda okula başlamadan önce mutlaka çocuk küçük akran grupları ile bir araya getirilerek grup içinde olmayı deneyimlemesi gerekmektedir. Bu anlamda çok kalabalık olmayan aile ve arkadaş ortamlarına gidilerek çocuğun sosyalleşmesi sağlanmalıdır.

    Tuvalet Eğitimi 

    Okulda çocukları zorlayan durumlardan belki de en önemlisi lavabo kullanımıdır. Okul başlamadan önce mutlaka tuvalet eğitimi verilmelidir. Okullarda yer alan tuvaletler hijyen nedeniyle geleneksel (alaturka) tuvaletlerdir. Birçok çocuk bu tip tuvaletlerin kullanımını öğrenmeden okula başlamaktadır. Bu durum da çocuğun zorlanmasına ve okul kaygısı yaşamasına neden olmaktadır. Bu bağlamda tuvalet kullanımı hakkında çocuk bilgilendirilmelidir. Tuvalete giderken kıyafetlerini nasıl kollaması gerektiği, tuvalet sonrasında kişisel hijyenini nasıl sağlaması gerektiği uygulamalı bir şekilde anlatılmalıdır.

    Beslenme Eğitimi 

    Okula başlamadan önce öğretilmesi gereken diğer bu konu da beslenme eğitimidir. Okula başlayan birçok çocuk yemek yeme sırasında uygun davranışları öğrenmeden okula gelmektedir. Yemek örtüsünü serme, kaşık ve çatal kullanma, yedikten sonra malzemelerini toplama ve gerekli temizliğin nasıl yapılacağı mutlaka anlatılmalıdır. Okul başlamadan önce artık çocuğun kendi yemek yeme sorumluluğunu alması sağlanmalıdır. Bu süreçte okula gelme, çocuğa okulda yemek yedirme gibi davranışlar kesinlikle doğru değildir. Her çocuğun annesi okula gelemeyeceği için bu eğitim evde tamamlanmalıdır. Evde kendi tabağını sofraya koyma ve kaldırma, yiyeceği yemeği tabağa koyma gibi görevler verilebilir.

    Kılık-Kıyafet 

    Kıyafet kullanımının öğretilmesi de oldukça önemlidir. Özellikle kış ayları ile birlikte çocuklar mont, kazak gibi nispeten daha zor giyilen kıyafetlerle okula gelmektedirler. Bu anlamda bu kıyafetlerin nasıl kullanılacağı hakkında bilgi verilmeli ve evde bu anlamda yeterli pratik yapılmalıdır. Evde kıyafetlerini dolaba koyma, kirli kıyafetlerini kirli sepetine atma, kıyafetler yıkandıktan sonra katlama ve kullanılan bir kıyafeti askıya asma gibi görevler bu konuda çocuğun sorumluluk alma sürecini hızlandıracaktır. Ve tabi ki ayakkabı bağcıkları… Bolca pratik yaptırılarak bu beceri de çocuğa kazandırılmalıdır.

    Güvenlik 

    Özellikle büyük şehirlerde yaşayan aileler için en önemli konulardan biri de güvenliktir. Yaya gidilecekse, çocuğun okula gidiş ve gelişinde kullanacağı yol önceden belirlenebilir, aile ile birlikte bu güzergâhta geziler yapılabilir. Kaybolma ihtimaline karşı okul çevresi çocuğa tanıtılabilir. Çeşitli nirengi noktaları belirlenerek o noktalardan eve en kısa yoldan ulaşma güzergâhları oluşturulabilir. Yine sık kullanacağı güzergâh üzerindeki tanıdık esnaflar ile çocuklar tanıştırılarak “güvenli” mesajı çocuğa iletilebilir. Servis kullanacaklar için toplu taşıma araçlarında uyulması gereken kurallar hakkında konuşulabilir, kısa seyahatler yapılabilir.

    Finansal Okuryazarlık 

    Önemli konulardan bir tanesi de çocukların harçlık yönetiminde okulun ilk dönemlerinde oldukça başarısız olmalarıdır. Bir kutu meyve suyu alıp harçlığının tamamını kantine bırakıp giden, daha ilk teneffüste tüm harçlığını bitirip öğlen arasında aç kalan, harçlığını kaybeden çocuklara sık sık rastlamaktayız. Harçlığı ne kadar olursa olsun, neye ne kadar harcayacağını, ne zaman harcayacağını, harçlığını nasıl saklayacağını çocuk bilmelidir. Okullar açılmadan aile alış-verişlerinde çocuklara uygulamalı olarak bu beceri kazandırılabilir.
    Daha okul başlamadan ders/müfredat/kazanım sürecine odaklanmak yerine çocuğun okul ortamına uyum sağlamasını kolaylaştıracak becerileri geliştirmeye odaklanmanın daha doğru olacağını düşünüyorum. Tercih edeceğiniz okul ve öğretmenden ziyade doğru anne-baba tavırlarının çocuğun eğitim hayatında daha önemli olduğu unutulmamalıdır. Uygulayacağınız ebeveynlik modeli çocuğunuzun eğitim hayatında nasıl ilerleyeceğini gösterecektir.

Yorumlar

  1. Kalemine ve yüreğine sağlık Enes Öğretmenim. Her anne babanın mutlaka okuması gereken bir makale olmuş.

    YanıtlaSil
  2. Hocam çok güzel bir yazı olmuş bizide bu bilgilerle aydınlattığınız için çok teşekkür ediyorum

    YanıtlaSil

Yorum Gönder