İstenmeyen öğrenci davranışları eğitim-öğretim
sürecinde öğretmenleri en çok uğraştıran konuların başında gelmektedir. İstenmeyen
öğrenci davranışları yani olumsuz davranışlar öğretmenden öğretmene farklılık
gösterebilmektedir. Bir öğretmen sınıfta öğrencilerin izin almadan
dolaşmalarına izin verebiliyorken başka biri için bu kabul edilemez bir hareket
olarak görülebilmektedir. Paul R. Burden’ın “Classroom
Management (Sınıf Yönetimi)" adlı kitabında olumsuz davranışlar üzerine yaptığı tanım da bu
farklılığı destekler niteliktedir. Burden “öğrencinin kendisinin ve
arkadaşlarının öğrenme süreçlerini engelleyen ve öğretmenin öğretim sürecini
olumsuz etkileyen her türlü davranış” olarak tanımladığı olumsuz davranışların
öğrenme/öğretme sürecini zorlaştırdığı aşikârdır.
Hüseyin Başar “Sınıf Yönetimi” adlı kitabında
öğrencilerin olumsuz davranışlarının üç nedenden kaynaklandığını ve bu
durumlarda kısaca ne yapılması gerektiğini belirtmiştir.
1-Öğrenci nasıl davranacağını bilmediği için
olumsuz davranır, bu durumda ona doğru davranışı öğretmek gerekir.
2-Öğrenci davranışı bilir, fakat zamanını
kestiremez, bu durumda ona uygun zamanın ne olduğunu işaret etmek gerekir.
3-Öğrenci davranışı ve zamanını bilir, fakat
ara sıra unutur. Bu yüzden çoğu zaman yanlış yaptığının farkında değildir. Bu
durumda ona, kendini yönetme yollarını öğretmek gerekir.
Böylesi durumlarda öğrencilerle kurallar
hakkında konuşmak her zaman işe yaramayabilir. Ortaya çıkan olumsuz
davranışların üzerini kapatmak, bu davranışları görmezden gelmek veya
öğrencilerin kendi aralarında anlaşmalarını beklemek ise daha büyük
problemlerin yaşanmasına neden olmaktadır. Olumsuz bir davranış kendini
gösterdiğinde olayın çocukla beraber incelenmesi ve davranışlarının olası
sonuçları üzerinde çocuğun düşündürülmesi gerekmektedir.
Öğrenciden öğrenciye şeklinde seyreden
olumsuz davranışları ele alırken her iki tarafın da çözüm sürecinde yer alması
gerekmektedir. Sorunu yaşayan
öğrencilerle birlikte yapılacak inceleme olumsuz davranışta bulunan çocuğun
empati yapabilmesini sağlama adına da önemlidir. Yaşanan olaydan karşı tarafın
olumsuz etkilendiğini görmesi çocuğun yaptığını sorgulamasını sağlayabilir.
Özellikle karşı tarafın dinlenmesi olumsuz davranışta bulunan çocuğun kendi davranışlarının
sonucunu görmesi açısından oldukça değerlidir. Davranışın sonucunda neler
yaşandığını gören çocuk olayı karşı taraf açısından da değerlendirmiş olur.
Bir sınıf öğretmeni olarak olumsuz
davranışları görmezden gelmek yerine her zaman üzerine gitmeye, nedenlerine ve
olası sonuçlarına odaklanmaya çalışıyorum. Öğrencilerime olumsuz davranışlarının
sonuçlarını gösterme adına “Hatanı Fark Et” ismini verdiğim bir uygulamadan
bahsetmek istiyorum. Sınıfta oluşan olumsuz davranışları “Hatanı Fark Et
Defteri” adını verdiğimiz bir deftere yazıyoruz. Olayın ne olduğunu kısaca
yazdıktan sonra defteri olayın kahramanı ya da kahramanlarına verip olayı bir
de kendi açılarından anlatmalarını istiyoruz. Çocuklar olayı yazarken aslında
tekrar yaşamış oluyor ve davranışının aslında olumsuz olabileceğini ilk olarak
o anda fark ediyor. Varsa davranıştan etkilenen diğer öğrenci de kendi
açısından aynı olayı anlatıyor. Daha sonra her öğrenci sesli bir şekilde
yazdığını okuyor. Ardından bu davranışın olası sonuçları üzerinde düşünüp
bulduklarımızı deftere yazıyoruz. Bu noktada öğretmen nasihat etmiyor, akıl
vermiyor, ceza ile korkutmuyor. Davranışlarının nelere neden olabileceğini fark
eden çocuk hatasını fark etmiş oluyor. Sonraki aşamada bu davranışın
tekrarlanmaması için çözüm yollarını konuşup deftere yazıyoruz. Son olarak
deftere imzalarımızı atıp ayrılıyoruz.
Sınıf yönetimi ders bittikten sonra başlayan süreçtir.
Bu nedenle uygulamayı teneffüsler ve okul çıkış saatlerinde gerçekleştiriyoruz.
Sınıf içerisinde öğrenci, yanlışının konuşulmasından hoşlanmaz ve doğru
davranışı öğrenmeye karşı direnç gösterir. Hatta yanlış davranışını savunma
konumuna geçebilir. Çocuğun gerçekten hatasını fark etmesini istiyorsak
bireysel ve küçük gruplarla ders dışı zamanları kullanmak önemli.
Okul lavabosunda sıvı sabunu gereksiz yere
bitirip baloncuk çıkarma oyunu oynayan bir öğrencimle bu uygulamayı
yaptığımızda sadece davranışlarının sonuçlarını yazınca öğrencimin gözleri
dolmuştu. “Öğretmenim ben gerçekten böyle bir duruma neden olduğumu
bilmiyordum. Şimdi çok üzgünüm.” demişti.
Başka bir öğrencimle arkadaşını rahatsız
ettiği için bir araya geldiğimizde daha olayı anlatma aşamasında “Öğretmenim
ben onun da eğlendiğini zannediyordum. Bana istemediğini söylemedi.” şeklinde
açıklama yapmıştı.
İstenmeyen
öğrenci davranışlarının her sınıf ortamında farklı yaşanabileceği ve sınıf
yönetimini sağlama adına geliştirilen etkinliklerin her sınıf ve öğrencide aynı
şekilde işe yaramayabileceği unutulmamalıdır. Bu farklılığı meydana getiren
temel unsur, öğretmenin sınıf yönetimi bilgi ve becerilerine sahip olma
düzeyidir. Bu konudaki bilgi seviyemizi geliştirdiğimiz ölçüde daha sağlıklı öğrenme
ortamları oluşturabiliriz.
Yorumlar
Bu uygulamanın yazı yazmayı sevmeyen çocuklarla uygulanmasının zor ve sıkıcı olacağını düşünüyorum. Ama aksi durumda oldukça faydalı bir uygulama. Tebrikler.
YanıtlaSilYazı burada çocuğun kendini ifade etmesi açısından tek yol olduğu için açıkçası yazıyı sevip sevmediğini düşünmüyor. Amacı yaşadığı olumsuz durumda kendini anlatmak oluyor. Uygulamayı yazı yazmayı sevmeyen öğrencilerle de yaptım. Katılımları çok güzel oldu. Çok uzun ve sıkıcı yazı süreci olmuyor. Kısa ve net bir şekilde durumu aktarıyorlar.
YanıtlaSil